a difficult experience

listen to the pronunciation of a difficult experience
الإنجليزية - التركية

تعريف a difficult experience في الإنجليزية التركية القاموس.

trial
duruşma

Duruşma için ABD'ye götürüldü. - He was taken to the United States for trial.

Tanık duruşmada konuştuğu sırada gergin görünmüyordu. - The witness did not seem nervous when he spoke at the trial.

trial
yargılama

Polis onu yargılamadı. - The police didn't put him on trial.

Bu bir yargılama değil bir duruşmadır. - This is a hearing, not a trial.

trial
{i} deneme

Deneme yanılma yoluyla doğru cevabı buldu. - Through trial and error, he found the right answer by chance.

Deneme yanılma, ilerleme adına çok ehemmiyetlidir. - Trial and error is essential to progress.

trial
{i} test

Tom'un testi ne zamandı? - When was Tom's trial?

trial
{i} dert
trial
imtihan kabilinden olan felaket veya keder
trial
(Ticaret) mahkemede duruşma
trial
{i} sınav
trial
başbelası
trial
{i} sınama
trial
{i} çile
trial
(Tıp) Deneme, tecrübe
trial
{i} örnek
trial
trial and error çeşitli yolları deneme
trial
denenme
trial
(isim) dava, deneme, prova, test, duruşma, yargılama, sınav, sınama, çile, dert, girişim, örnek
trial
duruşma, yargılama, muhakeme
trial
(sıfat) mahkeme, deneme, duruşma
الإنجليزية - الإنجليزية
trial
a difficult experience

    الواصلة

    a dif·fi·cult ex·pe·ri·ence

    التركية النطق

    ı dîfıkılt îkspîriıns

    النطق

    /ə ˈdəfəkəlt əkˈspərēəns/ /ə ˈdɪfəkəlt ɪkˈspɪriːəns/
المفضلات