a device used to apply pressure to an item

listen to the pronunciation of a device used to apply pressure to an item
الإنجليزية - التركية

تعريف a device used to apply pressure to an item في الإنجليزية التركية القاموس.

press
bastırmak
press
sıkıp suyunu çıkarmak
press
yazılı basın
press
basın yayın
press
(Otomotiv) kalıp
press
çabuklaştırmak
press
{f} bas

O biraz daha uzun kalmam için bana baskı yaptı. - He pressed me to stay a little longer.

Birçok siyasetçi komite üzerine güçlü bir baskı uygulamıştır. - Several politicians exerted strong pressure on the committee.

press
makine

Makineyi çalıştırmak için bu butona basın. - Press this button to start the machine.

press
bası

Kan basıncı sabitlenemez. - The blood pressure can't be determined.

Çıkıştaki akış hızı, çıkış kapakçığının etrafındaki basınç farkıyla orantılıdır. - The exit flowrate is proportional to the pressure difference around the exit valve.

press
toplanmak
press
basım
press
{i} basın

Basın onun özel hayatıyla ilgileniyor. - The press is interested in his private life.

Kan basıncı sabitlenemez. - The blood pressure can't be determined.

press
bahriye hizmetine zorlamak
press
{i} basın, medya
press
{f} bastır

Dudaklarını sıkıca birbirine bastırdı. - She pressed her lips firmly together.

Kolun üstüne bastırınız. - Press down on the lever.

press
press baskı yap/bastır
press
{i} sıkacak
press
{i} matbaa makinesi
press
{i} zorla askere alma
الإنجليزية - الإنجليزية
press
a device used to apply pressure to an item

    الواصلة

    a de·vice used to ap·ply pres·sure to an i·tem

    التركية النطق

    ı dîvays yuzd tı ıplay preşır tı ın aytım

    النطق

    /ə dəˈvīs ˈyo͞ozd tə əˈplī ˈpresʜər tə ən ˈītəm/ /ə dɪˈvaɪs ˈjuːzd tə əˈplaɪ ˈprɛʃɜr tə ən ˈaɪtəm/
المفضلات