Tom iyi bir meydan okumaktan hoşlanır.
- Tom enjoys a good challenge.
Meydan okumak için hazırım.
- I'm up for the challenge.
Tom meydan okumayı kabul etti.
- Tom accepted the challenge.
Bu bir meydan okuma olur.
- That would be a challenge.
Tom tenis oyununda Mary'ye meydan okudu.
- Tom challenged Mary to a game of tennis.
İki hamlede, Kasparov meydan okuyucu kontrol edecektir.
- In two moves, Kasparov will check the challenger.
İtirazını kabul ediyorum.
- I accept your challenge.
Tom benim itirazımı kabul etti.
- Tom accepted my challenge.