الإنجليزية - التركية
تعريف a crustacean with a long abdomen and, in most species, large front claws في الإنجليزية التركية القاموس.
- lobster
- lobster gözlü
- lobster
- (Gıda) langust
- lobster
- ıstakoz
Canlı bir ıstakoz yemek istemiyorum.
-I don't want to eat a live lobster.
Noel için ıstakoz mu yiyeceksin? Ciddi misin?
-You eat lobster for Christmas? Are you serious?
- lobster
- ıstakoz denizlerde yaşayan kabuklulardandır. Renkleri türlere göre değişiklik gösterse de mavinin tonlarından yeşil, kahverengiye kadar renklerde görülebilir. 30-35 cm boy 4-5 kiloya kadar büyüyebilir. Türkiye'de Marmara denizi, boğazlarda, Ege denizinde görülür
- lobster
- ıstakoz çok lezzetli ve pahalı bir deniz ürünüdür
- lobster
- Homarus vulgaris
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف a crustacean with a long abdomen and, in most species, large front claws في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- lobster
a crustacean with a long abdomen and, in most species, large front claws
الواصلة
a crus·ta·cean with a Long ab·do·men and, in most species, large front clawsالنطق
Resimler
المفضلات