Tom kırmızı bir süveter giyiyor.
- Tom is wearing a red sweater.
O, ona bir süveter aldı.
- She bought him a sweater.
Üşüdüğümden dolayı bir kazak giyiyorum.
- I'm wearing a sweater because I'm cold.
O koyu renkli bir kazak giymişti.
- He wore a dark sweater.