a critic; one who criticises

listen to the pronunciation of a critic; one who criticises
الإنجليزية - التركية

تعريف a critic; one who criticises في الإنجليزية التركية القاموس.

critique
kritik
critique
eleştiri yazısı
critique
(Askeri) TENKİT, KRİTİK: Kusur ve başarıları belirtmek üzere bir askeri tatbikat veya harekatın müzakere ve tenkidi
critique
{i} eleştiri

Mary her zaman sol eğilimli olmuştur, ama o Sol Parti için mecliste bir koltuğa sahip olduğundan beri, o, ​​radikal kapitalizm eleştirisi ile bir medya yıldızı oldu. - Mary has always been left-leaning, but since she's got a seat in parliament for the Left Party, she has become a media star with her radical critique of capitalism.

Onun eleştirisi tamamen uygunsuzdu. - Her critique was totally inappropriate.

critique
travay
critique
{i} eleştiri, tenkit, kritik
الإنجليزية - الإنجليزية
critique
a critic; one who criticises
المفضلات