Bu bir dinozor yumurtasının bir kopyasıdır.
- This is a replica of a dinosaur's egg.
O gerçekten iyi bir kopyadır.
- It really is a good replica.
Orijinal ve kopya kolayca ayırt edilirler.
- The original and the copy are easily distinguished.
Nihayi ürünün bir kopyasını göndermek şartıyla bizim yazılımı dahil etmeniz için iznimiz var.
- You have our permission to include our software on condition that you send us a copy of the final product.
Uzun bir bekleyişten sonra, ona kimlik olarak onun doğum belgesinin onaylı bir nüshasını alması gerektiği söyleniyor.
- After a long wait in line, she was told she should get a certified copy of her birth certificate as identification.
Cevaplarımı kopyalamayın.
- Don't copy my answers.
Arkadaşının defterini kopyalamakla meşguldü.
- He was busy copying his friend's notebook.
Kopya çekmektense başarısız olmayı tercih ederim.
- I would rather fail than copy.
Bu programı bilgisayarınıza kopyalayın.
- Copy this program on your computer.
Bunu benim için kopyalar mısın?
- Can you copy this for me?
Taklit en samimi yağcılık biçimidir.
- Imitation is the sincerest form of flattery.
Taklitlerinden sakının.
- Beware of imitations.
Please copy these reports for me.
That handbag is a copy. You can tell because the buckle is different.
Please bring me the copies of those reports.
Have you seen the latest copy of Newsweek yet?.
First copy the files, and then paste them in another directory.
... You were allowed to copy some other webmaster's technique. ...
... right copy and so on. ...