a cookie is a sweet biscuit

listen to the pronunciation of a cookie is a sweet biscuit
الإنجليزية - التركية

تعريف a cookie is a sweet biscuit في الإنجليزية التركية القاموس.

cookie
kurabiye

Kurabiyeleri çalarken belirlendi. - He was spotted stealing cookies.

Benim şimdiye kadar yediğim en iyi kurabiyeler annenin benim için pişirmiş olduklarıdır. - The best cookies I've ever eaten are the ones that your mother baked for me.

cookie
{i} biri

Ben genellikle tatlı şeyleri sevmiyorum ama senin kurabiyelerinden birini deneyeceğim. - I usually don't like sweet things, but I will try one of your cookies.

Bu kurabiyelerden birini denemek istiyorum. - I'd like to try one of those cookies.

cookie
smart cookie açıkgöz kimse
cookie
{i} kurabiye, (tatlı) çörek, (tatlı) kuru pasta; (tatlı) bisküvi
cookie
(Gıda) kraker
cookie
(Bilgisayar) tanımlama bilgisi
cookie
bisküvi

Lütfen bisküvilere buyurun. - Please help yourself to the cookies.

Tom bize bisküviler pişirirdi. - Tom used to bake us cookies.

cookie
adam

Ümit; bir saat önce bitirdiğin çikolatalı çörek kutusunun sihirle tekrar dolup dolmadığını kontrol etmek için çılgın bir adam gibi birdenbire mutfağa doğru koştuğundadır. - Hope is when you suddenly run to the kitchen like a mad man to check if the empty chocolate cookie box you just finished an hour ago is magically full again.

a is a
a olduğunu
cookie
tatlı bisküvi
cookie
şahıs
cookie
{i} bebek

Bebek Kate tarafından yetiştirildi. - Cookie was raised by Kate.

cookie
{i} çekici kadın
cookie
{i} çörek

Tom'a biraz süt ve çörek verdim. - I gave Tom some milk and cookies.

Tom tüm çörekleri yedi mi? - Did Tom eat all the cookies?

cookie
kadın/adam/kurabiye
الإنجليزية - الإنجليزية
cookie
a cookie is a sweet biscuit

    الواصلة

    a Cook·ie I·s a sweet bis·cuit

    التركية النطق

    ı kûki îz ı swit bîskıt

    النطق

    /ə ˈko͝okē əz ə ˈswēt ˈbəskət/ /ə ˈkʊkiː ɪz ə ˈswiːt ˈbɪskət/
المفضلات