Cuma gösterisi için mevcut hiç bilet yoktu.
- There were no tickets available for Friday's performance.
Araştırma için mevcut az paramız var.
- We have little money available for the research.
Müsait bir tur rehberi var mı?
- Is there a tour guide available?
John şu an müsait mi?
- Is John available now?
Bu gece için mevcut bir oda var mı?
- Is there a room available for tonight?
Araştırma için mevcut az paramız var.
- We have little money available for the research.
Bu teklif sadece sınırlı bir süre boyunca geçerlidir.
- This offer is available for a limited time only.
Böyle müfredat dışı dersler yalnızca fende zorluk çeken çocuklar için geçerlidir.
- Such extra-curricular classes are available only for children who have difficulties in science.
Biletler Lions Kulübü üyelerinden elde edilebilir.
- Tickets are available from Lions Club members.
Biletler Lions Kulübü üyelerinden elde edilebilir.
- Tickets are available from Lions Club members.
Yakında gazeteler kağıda basılmayacaklar. Onlar sadece internet üzerinden kullanılabilir olacak.
- Soon, newspapers won't be printed on paper. They'll only be available through the Internet.
Netflix artık Avrupa'da kullanılabilir.
- Netflix is now available in Europe.
Öğle yemeği hazır olacak.
- Lunch will be available.
Önümüzdeki hafta bir görüşme mülakatı için hazır mısınız?
- Are you available next week for a follow-up interview?