Oradaki polis kulübesinde sorun.
- Ask at the police box over there.
En yakın telefon kulübesi nerede?
- Where is the nearest telephone box?
Televizyonda boks maçı gördüm.
- I saw the boxing match on television.
Yenilikçiler televizyonun dışında düşünüyorlar.
- Innovators think outside the box.
Ben meslektaşlarım için bir hediye olarak işe giderken bir kutu çikolata aldım.
- I bought a box of chocolates on the way to work as a gift for my colleagues.
Kutular hediyedir. Onların içinde ne var?
- The boxes are gifts. What do they contain?
a UNIX box.