Onun bir aşağılık kompleksi var.
- He has an inferiority complex.
Spor onun aşağılık kompleksini tedavi etti.
- Sports cured him of his inferiority complex.
O, çok karmaşık bir makinedir.
- That is a very complex machine.
Onların iletişimi düşündüğümüzden çok daha karmaşık olabilir.
- Their communication may be much more complex than we thought.
Dünya görünüşte sonsuz karmaşanın olduğu bir yer.
- The world is a place of seemingly infinite complexity.
Kompleks karbonhidratlar hakkında bir şey biliyor musun?
- Do you know anything about complex carbohydrates?
Onun bir aşağılık kompleksi var.
- He has an inferiority complex.