Bu önemsiz bir başarı değil.
- This is no trivial accomplishment.
Lindbergh'in tek başına sürekli transatlantik uçuşu kayda değer bir başarıydı.
- Lindbergh's solo nonstop transatlantic flight was a remarkable accomplishment.
Tom'un yetenekleriyle gurur duyuyorum.
- I'm proud of Tom's accomplishments.