Bu elbise komik görünebilir ama onu seviyorum.
- This dress may look funny, but I like it.
Oğlum komik hikayelerin anlatıcısı olmak için çalıştı.
- My son tried to become a teller of funny stories.
Yaşam eğlenceli bir şey.
- Life's a funny thing.
Film kitap kadar eğlenceli değildi.
- The movie wasn't as funny as the book.
Onlar bana garip baktılar.
- They looked at me funny.
Bunun garip olduğunu düşünmüyor musun?
- Don't you think that's funny?
Postacının henüz gelmemesi tuhaf.
- It is funny that the mailman hasn't come yet.
Bu oda tuhaf kokuyor.
- This room smells funny.