Tom bir uçurumdan atlayarak intihar etti.
- Tom committed suicide by jumping off a cliff.
O, uçurumun kenarında durdu.
- He stood on the edge of the cliff.
Kayalık yolun üzerine yuvarlanır.
- The cliff hangs over the road.
Oğlu kayalıkların üstüne düştü.
- His son fell over the cliff.
Trajedi zihnimde bir yara izi bıraktı.
- The tragedy left a scar on my mind.
Eski ev bir falez üzerinde bulunuyor.
- The old house stands on a cliff.
Hâlâ o kazadan kalma bir yara izim var.
- I'll still have a scar from that accident.
Yanağındaki yara izi artık neredeyse görünmüyor.
- The scar on his cheek hardly shows now.