الإنجليزية - التركية
تعريف a chief, leader, mallet في الإنجليزية التركية القاموس.
- commander
- {i} komutan
Komutan müzakere etmeyi reddetti.
-The commander refused to negotiate.
Komutan adamlarını silah atışına maruz bıraktı.
-The commander exposed his men to gunfire.
- commander
- {i} kumandan
- commander
- (Askeri) binbaşı
- commander
- deniz yarbayı
- commander
- {i} amir
- commander
- commander in chief başkomutan
- commander
- (Askeri) (S) KOMUTAN: Bir bölük, batarya veya daha büyük birlikten sorumlu subaya verilen unvan. Bölükten daha küçük birlikten sorumlu olanlara "leader" denir. Buna; "commanding officer" de denir. Ayrıca bakınız: "executing commander (nuclear weapon) ", "exercise commander", "major NATO commander" ve "releasing commander (nuclear weapon) "
- commander
- {i} tarikat şefi
- commander
- {i} şef
- commander
- {i} deniz binbaşısı
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف a chief, leader, mallet في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- {n} commander
a chief, leader, mallet
الواصلة
a chief, leader, Mal·letالنطق
Resimler
السابق
المفضلات