Tom şişe kapakları topluyor.
- Tom collects bottle caps.
Tom tirbuşonunu bulamadığı için vida kapaklı bir şarap şişesi getirdiğine memnun oldu.
- Tom was glad that he'd bought a bottle of wine with a screw cap, since he couldn't find his corkscrew.
Tom için bir başlık satın aldım ve Mary için bir çift eldiven satın alacağım.
- I bought a cap for Tom and I'll buy a pair of gloves for Mary.
Daha az grafikler ve daha fazla başlık açıklamayı daha net yapabilir.
- Fewer graphics and more captions would make the description clearer.
Bu kep için on dolar ödedim.
- I paid ten dollars for this cap.
Kep benim için çok küçük.
- The cap is too small for me.
Tom şapkasını kaybetti, ve yeni bir tane almak zorunda olduğunu hissetti.
- Tom lost his cap, and he felt that he had to buy a new one.
Çocuk şapkasını düzeltti.
- The boy adjusted his cap.
Paris, Fransa'nın başkentidir.
- Paris is the capital of France.
Washington, Amerika Birleşik Devletleri'nin başkentidir.
- Washington is the capital of the United States.
Şanslı mavi kasketim nerede?
- Where's my lucky blue cap?
İsa bir kapitalistti.
- Jesus was a capitalist.
Kapitalistler onları asacağımız ipi bize satacaklar.
- The Capitalists will sell us the rope with which we will hang them.
He wired the cap to the bundle of dynamite, then detonated it remotely.
Billy spent all morning firing caps with his friends, re-enacting storming the beach at Normandy.
Did he think they were going to put a cap in his ass right in the middle of Metreon?.
... cap isn't she is one of the best places in the world ...
... the opportunity to cap the monthly student loan payments ...