Mary saçını topuz yaptı.
- Mary did her hair in a bun.
O, saçını topuz yapar.
- She wears her hair in a bun.
Kurabiyeleri çalarken belirlendi.
- He was spotted stealing cookies.
Tabakta birçok kurabiye bulunmasına rağmen, sadece üç tane yedim.
- Even though there were many cookies on the dish, I only ate three.
Bu kurabiyelerden birini yiyebilir miyim?
- Would it be OK if I ate one of these cookies?
Bu öğleden sonra pişirdiği kurabiyelerden birini yesen Tom'un umursamıyacağından eminim.
- I'm sure Tom wouldn't mind if you ate one of the cookies he baked this afternoon.
Tavşan şeklinde bazı kurabiyeler yaptım.
- I made some bunny-shaped cookies.
Hey, duydun mu? Susan'ın fırında bir kurabiyesi var.
- Hey, did you hear? Susan has a bun in the oven.
O öfkeli bir tavşandı.
- That was an angry bunny.
Paskalya tavşanına inanıyor musun?
- Do you believe in the Easter Bunny?
Bisküvi masanın altındadır.
- Cookie is under the table.
Çayınızla bisküvi ister misiniz?
- Would you like cookies with your tea?
Ümit; bir saat önce bitirdiğin çikolatalı çörek kutusunun sihirle tekrar dolup dolmadığını kontrol etmek için çılgın bir adam gibi birdenbire mutfağa doğru koştuğundadır.
- Hope is when you suddenly run to the kitchen like a mad man to check if the empty chocolate cookie box you just finished an hour ago is magically full again.
Kaç tane hamburger ekmeği aldın.
- How many hamburger buns did you buy?
Bir kuş topluluğu gördük.
- We saw a bunch of birds.
O, saçını topuz yapar.
- She wears her hair in a bun.
Dün iki tane buğulanmış çörek satın aldım.
- Yesterday I bought two steamed buns.
Biz uyandığımızda büyükbabam kahvaltı için taze çörekler getirmişti.
- When we woke up, Grandfather had brought fresh buns for breakfast.
Bebek Kate tarafından yetiştirildi.
- Cookie was raised by Kate.
Tom'a biraz süt ve çörek verdim.
- I gave Tom some milk and cookies.
Bir çörek ya da bir şey ister misin?
- Do you want a cookie or something?
Fadil was born during the Great Depression.
- Fadıl, Büyük Bunalım sırasında doğdu.
The Great Depression was the golden age of gangsters.
- Büyük Bunalım, gangsterlerin altın çağındaydı.