الإنجليزية - التركية
تعريف a broad street, especially one bordered by trees في الإنجليزية التركية القاموس.
- avenue
- {i} bulvar
Sami yapraklarla kaplı bir bulvarda yaşıyordu.
-Sami lived on a leafy avenue.
Bu bulvar geniştir ama çok uzun değildir.
-This avenue is wide but not very long.
- avenue
- {i} ağaçlı yol
- avenue
- ağaçlı cadde
- avenue
- geniş cadde
- avenue
- bir sonuca götüren yol
- avenue
- iki yanı ağaçlı yol
- avenue
- {i} iki yanı ağaçlıklı yol
- avenue
- (Askeri) Girilecek veya çıkılacak yol
- avenue
- {i} yol
Para kazanmak için sadece bir yol var.
-There's but one avenue to earn money.
- avenue
- iki tarafı ağaçlıklı
- avenue
- {i} cadde
Üçüncü caddede rastlantı sonucu onunla karşılaştım.
-I met her by accident on Third Avenue.
Beşinci caddede inmek istiyorum.
-I'd like to get off at Fifth Avenue.
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف a broad street, especially one bordered by trees في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- avenue
a broad street, especially one bordered by trees
الواصلة
a broad street, es·pe·cial·ly one bor·dered by treesالنطق
Resimler
المفضلات