Yarın benim doğum günüm.
- Tomorrow's my birthday.
Dün onyedinci doğumgünümdü.
- Yesterday was my seventeenth birthday.
O, ebeveynlerine bir yüktü.
- He was a burden to his parents.
Korkarım ki sana bir yük olacağım.
- I am afraid I'll be a burden to you.
Sorumluluk omuzda hafiftir.
- The burden is light on the shoulder.
Size sorunlarımı yüklemek istemiyorum
- I don't want to burden you with my troubles.
O, doğuştan görme özürlüdür.
- She has been blind from birth.
Henry James doğuştan bir Amerikalıdır.
- Henry James was an American by birth.
Mary en fazla iki çocuk doğurmayı istemektedir.
- Mary intends not to give birth to more than two children.
Bu gerçek bir hikaye. Bir kadın, doğurmak için ünlü bir kadın-doğum kliniğine yatırıldı.
- This is a true story. A woman was admitted to a reputed obstetrics clinic to give birth.
Sami'nin doğumu evlilik dışı bir ilişkiden kaynaklandı.
- Sami's birth resulted from an extramarital affair.
Herkesin kendi yükleri vardır.
- Everyone has their own burdens.
Size sorunlarımı yüklemek istemiyorum
- I don't want to burden you with my troubles.
Bugün Haziran'ın 18'i ve bugün Muiriel'in doğum günü!
- Today is June 18th and it is Muiriel's birthday!
Doğum günü hediyesi olarak sana kalem aldım.
- I got you a pen as a birthday present.
Ağır vergi yükü altındaydılar.
- They were burdened with heavy taxes.
Her birth father left when she was a baby; she was raised by her mother and stepfather.
Biological evolution created a human mind that enabled cultural evolution, which now outpaces and outclasses the force that birthed it.
He was of noble birth, but fortune had not favored him.
... There's important moments like the birth of a child. ...
... adequately, in utero and after birth, especially for the first three years. So I am ...