a basic rule that guides or influences thought or action

listen to the pronunciation of a basic rule that guides or influences thought or action
الإنجليزية - التركية

تعريف a basic rule that guides or influences thought or action في الإنجليزية التركية القاموس.

principle
{i} ana

Kilise ve devletin ayrılması, anayasanın temel ilkelerinden biridir. - The separation of church and state is one of the fundamental principles of the Constitution.

Su her şeyin anasıdır; her şey sudan gelir, ve suya döner. - Water is the principle of all things; all comes from water, and to water all returns.

principle
{i} esas
principle
ilke

Korku değil, umut insan ilişkilerinde yaratıcı ilkedir. - Hope, not fear, is the creative principle in human affairs.

İlkelerine uyarak yaşamalısın. - You must live up to your principles.

principle
dürüstlük
principle
ç.ahlak
principle
ana kaynak
principle
prensip

O, prensiplerine sadık kalıyor. - He remains loyal to his principles.

O prensiplerine sadık kaldı. - He remained steadfast to his principles.

principle
yöntem

Bu ders kitabının ilkesi iletişimsel yönteme dayanmaktadır. - The principle of this textbook is based on the communicative method.

principle
köken
principle
(Askeri) İLKE, PRENSİP: Bazı durum ve münasebetlerin aslında mevcut olan gerçek veya temel kanun. Davranışa hakim olan yerleşmiş bir harekat kuralı
principle
principledprensip sahibi olan
principle
refuse on principle prensibine uygun olmadığından reddetmek
principle
{i} kaide
principle
(isim) ana, esas, prensip, ilke, kaynak, köken, kaide, tamamlayıcı unsur
principle
active principle müessir madde
principle
{i} tamamlayıcı unsur
الإنجليزية - الإنجليزية
principle
a basic rule that guides or influences thought or action

    الواصلة

    a Bas·ic rule that guides or influences thought or ac·tion

    التركية النطق

    ı beysîk rul dhıt gaydz ır înfluınsîz thôt ır äkşın

    النطق

    /ə ˈbāsək ˈro͞ol ᴛʜət ˈgīdz ər ˈənˌflo͞oənsəz ˈᴛʜôt ər ˈaksʜən/ /ə ˈbeɪsɪk ˈruːl ðət ˈɡaɪdz ɜr ˈɪnˌfluːənsɪz ˈθɔːt ɜr ˈækʃən/
المفضلات