Yurtdışı gıda ihracatları tarım dayanaklarından biridir.
- Overseas food exports are one of the mainstays of agribusiness.
Kötü hasat büyük gıda sıkıntısına neden oldu.
- The bad harvest caused massive food shortages.
Yiyecekler ve battaniyeler mültecilere verildi.
- Food and blankets were given to the refugees.
Bu yiyecek sağlıksız.
- This food is unhealthy.
Besinin kolay sindirebilmesi için iyi çiğnenmesi gerekir.
- Food must be chewed well to be digested properly.
Besin yutulmadan önce çiğnemeli.
- Food should be chewed before being swallowed.
Yemek henüz hazır değil.
- The food's not ready yet.
Çeşitli Türk restoranlarında, şiş kebap ana yemektir.
- In various Turkish restaurants, shishkabob is the main food.
Diyetisyenler yemek branşında uzmandırlar.
- Dieticians are experts in the food industry.
İtalyan yemeği lezzetliydi.
- The Italian food was delicious.
Yiyecekler ve battaniyeler mültecilere verildi.
- Food and blankets were given to the refugees.
Bir süre kızartılmış yiyeceklerden kaçının.
- Avoid fried foods for a while.
Soja proteinlerle dolu hayvanlar için bir gıda maddesidir.
- Soja is a food for animals that's full of proteins.