a (usually tubular) covering or lining

listen to the pronunciation of a (usually tubular) covering or lining
الإنجليزية - التركية

تعريف a (usually tubular) covering or lining في الإنجليزية التركية القاموس.

sleeve
{i} kol

Tom bahçede çalışırken uzun kollu giyer. - Tom wears long sleeves when working in the garden.

Bu bulüzler uzun kolludur. - These blouses are long sleeved.

sleeve
{i} elbise kolu

Dikkat et! Elbise kolun çorbanın içinde. - Careful! Your sleeve is in the soup.

Sağ elbise kolunu yukarı çek. - Roll up your right sleeve.

sleeve
{i} kol (giysi)
sleeve
{i} (giysi için) kol
sleeve
plak kabı
sleeve
(Spor) kol tertibatı
sleeve
(Gıda) manşet
sleeve
{f} kol tak
sleeve
yen
sleeve
giysi kolu

Tom giysi koluyla yüzünü sildi. - Tom wiped his face with his sleeve.

sleeve
disket kabı
sleeve
(Mühendislik) gömlek, kovan, mil üzerine bilezik gibi geçen parça; manson (boruda)
sleeve
(İnşaat) kovan
sleeve
disket kabı,v.kol tak: n.elbise kolu
sleeve
{i} zıvana
sleeve
{i} (boru için) manşon, ek bileziği; rakor
sleeve
{i} kol düzeni
الإنجليزية - الإنجليزية
sleeve
a (usually tubular) covering or lining
المفضلات