Otobüs yolcuları almak için durdu.
- The bus stopped to take up passengers.
Yeni bir yere alışmak her zaman zaman almaktadır.
- It always takes time to get used to a new place.
Bu kitapları kütüphaneye geri götürmek zorundayım.
- I have to take these books back to the library.
25 Ocaktan önce kütüphane kitaplarımı geri götürmek zorundayım.
- I've got to take my library books back before January 25th.
what's your take? / what's your opinion? / what do you think? - Senin düşüncen/fikrin nedir?.
Lütfen ilk mesajıma bir göz atın ve bu konudaki düşüncelerinizi bana bildirin.
- Please, take a look at my first post and let me know what you think about it.
Hayatı son sürat yaşamam için bu faydasız düşünceleri bırakmam gerek.
- I need to drop these useless perceptions to take full throttle over my life.
Havaalanı otobüsünün havaalanına götürmesi ne kadar sürer?
- How long does the airport bus take to the airport?
Beni liderinize götürün.
- Take me to your leader.
Kazanmak için ne gerekiyorsa yapacağım.
- I'll do whatever it takes to win.
Tom kazanmak için ne gerekiyorsa yapacak.
- Tom will do whatever it takes to win.
Ben bir banyo yapmak istiyorum.
- I want to take a bath.
New York'a geri dönmek için kırmızı-göz uçuşu yapmaktan başka seçeneğim yok.
- I have no choice but to take the red-eye back to New York.
Ben senin ateşini ölçmek istiyorum.
- I want to take your temperature.
Bir kimyasal reaksiyon bir veya daha fazla adımda gerçekleşir.
- A chemical reaction takes place in one or more steps.
3) The mayor is on the take.