aşıcı

listen to the pronunciation of aşıcı
التركية - الإنجليزية
vaccinator
one who vaccinates
inoculator
grafter (of trees)
vaccine
go beyond
overshoot
gone beyond
went beyond
inc
cooked food
smooth
surpass

Japan surpasses China in economic power. - Japonya ekonomik güçte Çin'i aşıyor.

The theory of evolution surpasses the scope of my imagination. - Evrim teorisi benim hayal kapsamını aşar.

transcend

No one can transcend their own individuality. - Hiç kimse kendi benliğini aşamaz.

To be human we must transcend our animal nature. - İnsan olarak hayvan doğamızı aşmalıyız.

exceed

Imports exceeded exports last year. - Geçen yıl ithalat ihracatı aştı.

The wonderful performance of this actress exceeded all expectations. - Bu aktrisin muhteşem performansı tüm beklentileri aştı.

surpassing
التركية - التركية
aşıcı
المفضلات