aşıcı

listen to the pronunciation of aşıcı
التركية - الإنجليزية
vaccinator
one who vaccinates
inoculator
grafter (of trees)
vaccine
go beyond
overshoot
gone beyond
went beyond
inc
cooked food
smooth
surpass

With that performance, you have surpassed yourself. Congratulations! - O performansla, kendini aştın. Tebrikler!

The theory of evolution surpasses the scope of my imagination. - Evrim teorisi benim hayal kapsamını aşar.

transcend

No one can transcend their own individuality. - Hiç kimse kendi benliğini aşamaz.

Exporting is a commercial activity which transcends borders. - İhracaat sınırları aşan ticari bir etkinliktir.

exceed

She is exceedingly sensitive to the cold. - O, soğuğa aşırı duyarlıdır.

Imports exceeded exports last year. - Geçen yıl ithalat ihracatı aştı.

surpassing
التركية - التركية
aşıcı
المفضلات