Many people in the world are hungry.
- Dünyada birçok insan açtır.
You can't be hungry. You had a snack a few minutes ago.
- Aç olamazsın. Birkaç dakika önce abur cubur yedin.
Many of the workers died of hunger.
- İşçilerin çoğu açlıktan öldüler.
Because of hunger and fatigue, the dog finally died.
- Açlıktan ve yorgunluktan dolayı, köpek sonunda öldü.
He who uncovers the most dies the fastest.
- Gerçekleri en çok açığa çıkaran, en çabuk ölür.
Fadil opened a fast-food restaurant.
- Fadil bir fast-food restoran açtı.
She was careful opening the drawer.
- O, çekmeceyi açarken dikkatliydi.
The file cabinet drawers are open.
- Dosya dolabı çekmeceleri açıktır.
Tulips will bloom soon.
- Laleler yakında çiçek açacaklar.
All the cherry trees in the park are in full bloom.
- Parktaki tüm kiraz ağaçları tamamen çiçek açmış.
At the inauguration ceremony a plaque was unveiled in honor of the founder.
- Açılış töreninde kurucunun şerefine bir plaket verildi.
The automaker will unveil its new line of sports cars tomorrow.
- Otomobil üreticisi yarın spor arabaların yeni çizgisini açıklayacak.
May I switch on the light?
- Işığı açabilir miyim?
Switch on the light. I can't see anything.
- Işığı aç, bir şey göremiyorum.
The man was folding and unfolding his arms.
- Adam kollarını bağlıyordu ve açıyordu.
Tom opened the envelope, pulled out the letter and unfolded it.
- Tom zarfı açtı, mektubu çıkardı ve onu açtı.
Open an image and select an image layout. Click Open for opening an image. Click Quit for quitting the program. Image Layout feature allows you to view in any layout.
- Bir resim açın ve bir resim düzeni seçin. Bir resim açmak için Aça tıklatın. Programdan çıkmak için Çıkışı tıklatın. Resim Düzeni özelliği herhangi bir düzende göstermenize olanak tanır.
Twitter loves open source.
- Twitter, açık kaynağı sever.
It's very warm. Shall I turn on the air conditioner?
- Burası çok sıcak. Klimayı açayım mı?
Please turn on the television.
- Lütfen televizyonu aç.
Would you mind opening the window?
- Pencereyi açar mısın?
Open an image and select an image layout. Click Open for opening an image. Click Quit for quitting the program. Image Layout feature allows you to view in any layout.
- Bir resim açın ve bir resim düzeni seçin. Bir resim açmak için Aça tıklatın. Programdan çıkmak için Çıkışı tıklatın. Resim Düzeni özelliği herhangi bir düzende göstermenize olanak tanır.
Tom said that he was famished.
- Tom Mary'nin çok aç olduğunu söyledi.
Tom seemed to be famished.
- Tom çok aç görünüyordu.
He opened a checking account with the bank.
- O, bankada bir çek hesabı açtı.
I sat back in the armchair and opened the book.
- Ben, koltukta yaslandım ve kitabı açtım.
Tom opened his suitcase and began unpacking.
- Tom valizini açtı ve boşaltmaya başladı.
Tom hasn't unpacked yet.
- Tom henüz bavulunu açıp boşaltmadı.
He who uncovers the most dies the fastest.
- Gerçekleri en çok açığa çıkaran, en çabuk ölür.
We uncovered this arcane.
- Biz bu gizemi açığa çıkardık.
No financial details were disclosed.
- Hiçbir mali ayrıntı açıklanmadı.
She would not disclose the secret.
- Sırrı açığa vurmazdı.
Tom lifted up his shirt and exposed his belly.
- Tom gömleğini yukarı kaldırdı ve karnını açtı.
Tom was going to expose us.
- Tom bizi açığa çıkaracaktı.
Give me the keys so I can unlock the door.
- Kapıyı açabilmem için bana anahtarları ver.
Tom unlocked the drawer.
- Tom çekmecenin kilidini açtı.
You shouldn't take this medicine on an empty stomach.
- Bu ilacı aç karnına almamalısın.
Tom opened the trunk and found it empty.
- Tom bagajı açtı ve onu boş buldu.
I might be able to help you unclog your sink.
- Lavabonun tıkanıklığını açmana yardım edebilirim.
It's possible that Tom doesn't know how to unclog a sink.
- Tom'un lavaboyu nasıl açacağını bilmemesi mümkündür.
Tom unscrewed the cap and handed the jar to Mary.
- Tom kapağı açtı ve kavanozu Mary'ye uzattı.