aç gözlü

listen to the pronunciation of aç gözlü
التركية - الإنجليزية
hoggish
{i} grasping
covetous
gözlü
greedy

He's greedy and ruthless. - O, açgözlü ve acımasız.

Tom is really greedy. - Tom gerçekten açgözlü.

gözlü
{s} covetous
gözlü
grasping
gözlü
avaricious
gözlü
greed

Greed is not always good. - Açgözlülük her zaman iyi değildir.

Tom never was greedy. - Tom asla açgözlü değildi.

gözlü
insatiable
gözlü
openmouthed
gözlü
acquisitive
gözlü
gluttonous
gözlü
edacious
gözlü
importunate
gözlü
implacable
gözlü
money grubber
gözlü
money grubbing
gözlü
piggish
gözlü
voracious
gözlü
grabber
gözlü
piglike
gözlü
hoggish
gözlü
greedy, gluttonous, grasping, covetous, avaricious, acquisitive
gözlü
rapacious
gözlü
avid
gözlü
vulturous
gözlü
ravenous
gözlü
esurient
gözlü
greedy, insatiable, covetous
gözlü
glutton

The seven deadly sins are: pride, envy, greed, anger, lust, gluttony and sloth. - Yedi ölümcül günah şunlardır: kibir, kıskançlık, açgözlülük, öfke, şehvet düşkünlüğü, oburluk ve tembellik.

Gluttony is one of the seven deadly sins. - Açgözlülük yedi ölümcül günahlardan biridir.

gözlü
{s} wolfish
gözlü
(deyim) glutton for punishment
gözlü
vulturine
gözlü
open mouthed
gözlü
cormorant
gözlü
ravening
التركية - التركية
ardaf
mindel
tamahkar
gözlü
TAMAHKAR
gözlü
Mala, yiyeceğe ve içeceğe doymak bilmeyen, gözü aç, doymaz, tamahkâr, haris, camgöz: "Bir sürü dedikodudan çekindim, eksik olmasın muhtar pek açgözlü değilmiş."- A. Gündüz
الإنجليزية - التركية

تعريف aç gözlü في الإنجليزية التركية القاموس.

gözlü
Greedy, gluttonous, grasping, covetous, avaricious, acquisitive
aç gözlü
المفضلات