açılar

listen to the pronunciation of açılar
التركية - الإنجليزية
degrees

The sum of all the angles in a triangle equals 180 degrees. - Bir üçgende tüm açıları toplamı 180 dereceye eşittir.

The sum of the angles of a triangle on a spherical plane is more than 180 degrees. - Küresel bir düzlemde bir üçgenin açılarının toplamı 180'den dereceden daha fazladır.

aspects

There are other aspects. - Diğer bakış açıları var.

açı
angle

We should approach this problem from different angles. - Bu soruna farklı açılardan yaklaşmalıyız.

These two lines cut across each other at right angles. - Bu iki çizgi birbirini dik açıyla kesmektedir.

açı
(Hukuk) aspect

There are other aspects. - Diğer bakış açıları var.

Let's approach this problem from a different aspect. - Bu soruna farklı bir açıdan yaklaşalım.

açı
respect

I've failed in every respect. - Ben her açıdan başarısız oldum.

They differ in many respects. - Birçok açıdan farklılık gösterirler.

açı
(Havacılık) slope
açı
perspective

The sun is yellow. That depends on your perspective. I am of the opinion that yellowness is sunny. - Güneş sarıdır. Bu sizin bakış açınıza bağlı. Ben sarılığın güneşli olduğu fikrindeyim.

I share his political perspective. - Onun siyasi bakış açısını onaylıyorum.

açı
camera angle
açı
angle;angle, point of view, standpoint bakım
açı
corner

I turned the corner and caught sight of a newly opened restaurant. - Ben köşeyi döndüm ve yeni açılmış bir restoranı gördüm.

There's a small shop on the corner that is open 24 hours a day. - Köşede 24 saat açık olan küçük bir dükkan var.

açı
gonio
açı
point of view

I can understand your point of view. - Bakış açınızı anlayabiliyorum.

This is a valid point of view. - Bu geçerli bir bakış açısıdır.

açı
bevel
açı
coin

Divers have found hundreds of Spanish gold coins off the coast of Florida. - Dalgıçlar Florida sahili açıklarında binlerce İspanyol altın sikkesi buldu.

bütünler açılar
supplementary angles
komşu açılar
geom . adjacent angles
komşu açılar
adjacent angles
التركية - التركية

تعريف açılar في التركية التركية القاموس.

AÇI
(Osmanlı Dönemi) Bak: Zâviye
Açı
zaviye
açı
Birbirini kesen iki yüzeyin veya iki doğrunun oluşturduğu çıkıntı
açı
Birbirini kesen iki yüzey veya aynı noktadan çıkan iki yarı doğru arasındaki açıklık
açı
Görüş, bakım, yön, anlayış biçimi: "Bu röportajların özellikleri açı tazeliği, sunuş özelliği ve kıvrak mizahı idi."- H. Taner
açı
Görüş, bakım, yön
açı
Birbirini kesen iki yüzey veya aynı noktadan çıkan iki yarım doğrunun oluşturduğu geometrik biçim, zaviye
açı
Objektifin gördüğü alan
yöndeş açılar
İki paralel çizginin bir kesenle kesişmesinden oluşan ve biri içte, biri dışta olarak, kesenin aynı tarafında kalan açılar
açılar
المفضلات