التركية - الإنجليزية
تعريف açık denizlerde في التركية الإنجليزية القاموس.
- on the high seas
- açık deniz
- (Hukuk) high sea
- açık deniz
- (Askeri) blue water
- açık deniz
- (Askeri) ocean going
- açık deniz
- heal
- açık deniz
- deep sea
- açık deniz
- deep-sea
- açık deniz
- open sea
- açık deniz
- offshore
Dong Energy will build the world's largest offshore wind farm off the coast of Britain.
-Dong Enerji Britanya kıyılarında dünyanın en büyük açık deniz rüzgâr çiftliğini inşa edecek.
- açık deniz
- 1. law high seas. 2. the open sea
- açık deniz
- seagoing
- açık deniz
- a) open sea, deep water b) high seas
- açık deniz
- high seas
- açık deniz
- the open
When we awoke, we were adrift on the open sea.
-Uyandığımız zaman, açık denizde akıntıya kapılıp sürükleniyorduk.
After the wind has stopped, let's sail the boat off to the open sea.
-Rüzgar durduktan sonra, tekneyle açık denize yelken açalım.
- açık deniz
- the open sea
- açık deniz
- {i} offing
- açık deniz
- pelagic
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف açık denizlerde في التركية التركية القاموس.
- Açık deniz
- (Hukuk) ALTUM
- açık deniz
- Denizin, kara sularının dışında kalan bölümü
- açık deniz
- Yakın karalarla çevrili olmayan deniz, engin
المصطلحات ذات الصلة
açık denizlerde
الواصلة
a·çık de·niz·ler·deResimler
المفضلات