açığa vurmak

listen to the pronunciation of açığa vurmak
التركية - الإنجليزية
{f} disclose
reveal

Tom didn't want to reveal more than he had to. - Tom zorunda olduğunun daha fazlasını açığa vurmak istemedi.

I can't stop you from revealing my secrets. However, I beg you not to. - Seni sırlarımı açığa vurmaktan vazgeçiremem. Ancak, yapmaman için yalvarıyorum.

yield
utter
betray
evince
vent
ventilate
uncloak
express
yield up
let on
divulge
unveil
unseal
externalize
unclose
to express, to expose, to divulge, to publish, to disclose
lay bare
uncork
spill
give vent to
(Politika, Siyaset) display
evidence
impart
publish
expose
give a vent to
speak volumes for
spill the beans
show one's true colours
unbosom
{k} blow the lid off
in the open
açığa vurma
{i} disclosure
açığa vurma
divulgence
açığa vurma
revelation
açığa vurma
{i} giveaway
açığa vurma
disclose

She would not disclose the secret. - Sırrı açığa vurmazdı.

açığa vurma
burned
açığa vurma
evincing
açığa vurma
{i} revealing

I can't stop you from revealing my secrets. However, I beg you not to. - Seni sırlarımı açığa vurmaktan vazgeçiremem. Ancak, yapmaman için yalvarıyorum.

açığa vurma
divulgement
açığa vurma
ventilation
açığa vurma
divulgation
açığa vurma
airing
açığa vurma
apocalypse
açığa vurma
expose
gerçek yüzünü açığa vurmak
to throw off one's mask
sırrı açığa vurmak
yield a secret
sırrı açığa vurmak
divulge a secret
sırrı açığa vurmak
reveal a secret
sırrı açığa vurmak
betray a secret
التركية - التركية

تعريف açığa vurmak في التركية التركية القاموس.

Açığa vurma
faş
Açığa vurma
ifşa