Şirin ol ve kapa çeneni!
- Be pretty and shut up!
Beşikteki bebek çok şirindir.
- The baby in the cradle is very pretty.
Şüphesiz sevimli, ama güzel değil.
- She is no doubt pretty, but she isn't beautiful.
Sevimli olan bir kızı var.
- He has a daughter who is pretty.
Park oldukça büyüktür; Çok sayıda ağaçları ve çok sayıda çiçekleri vardır.
- This park is pretty big; it has a lot of trees and many flowers.
O oldukça güzel söyledi.
- She sang pretty well.
Tom her şeyin iyi gideceğinden oldukça emin.
- Tom is pretty sure everything will go well.
Tom Fransızcayı oldukça iyi konuşabilir.
- Tom can speak French pretty well.
Tom epeyce utangaç, değil mi?
- Tom is pretty shy, isn't he?
Dave'in yeni arabası için epeyce para ödediğine bahse girerim.
- I bet Dave paid a pretty penny for his new car.
İngilizce çok zor, değil mi?
- English is pretty hard, isn't it?
Park oldukça büyüktür; Çok sayıda ağaçları ve çok sayıda çiçekleri vardır.
- This park is pretty big; it has a lot of trees and many flowers.