: to cause an explosion

الإنجليزية - التركية

تعريف : to cause an explosion في الإنجليزية التركية القاموس.

المصطلحات ذات الصلة

detonate

{f} patlatmak

Rehin tutanlar bir bomba patlatmakla tehdit etti. - The hostage-takers threatened to detonate a bomb.

detonate

(Askeri) PATLAMAK, PATLATMAK, İNFİLAK ETMEK, İNFİLAK ETTİRMEK: Ani olarak ve şiddetle patlamak veya patlatmak

detonate

{f} infilak etmek

detonate

patlat

Polis, intihar bombacısını bombasını patlatmadan önce yakaladı. - The police caught the suicide bomber before he could detonate his bomb.

Birkaç dakika içinde bombayı patlatacağız. - We're going to detonate the bomb in a few moments.

detonate

{f} patlamak

detonate

{f} patlamak, infilak etmek; patlatmak, infilak ettirmek

الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف : to cause an explosion في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

detonate

الواصلة

: to cause an ex·plo·sion