: a sporting facility specialized for lifting weights and exercise

listen to the pronunciation of : a sporting facility specialized for lifting weights and exercise
الإنجليزية - التركية

تعريف : a sporting facility specialized for lifting weights and exercise في الإنجليزية التركية القاموس.

gym
jimnastik salonu

Zayıflamaya çalışarak jimnastik salonunda saatler harcadı. - She has spent hours at the gym trying to lose weight.

gym
jimnastik

Mary ritmik jimnastik yapıyor. - Mary practices rhytmical gymnastics.

Tom jimnastikte iyidir. - Tom is good at gymnastics.

gym
egzersiz

Tom evinin yakınındaki bir spor salonunda egzersiz yapıyor. - Tom works out in a gym near his house.

Tom egzersiz yapmak için yerel spor salonuna gidiyor - Tom goes to the local gym to work out.

gym
beden eğitimi

Dün, Tom bir motosiklet kazasında yaralandı, bu yüzden beden eğitimi dersine şimdilik katılamıyor. - Yesterday, Tom was injured in a motorbike accident, so he can't attend gym class for the time being.

Tom beden eğitimi öğretmeni olarak çalışıyor. - Tom works as a gym teacher.

gym
{i} (okullarda) beden eğitimi
gym
spor

Para spor salonunun yapımı için ayrılmıştır. - The money was appropriated for building the gymnasium.

Biz spor salonunda basketbol oynadık. - We played basketball in the gym.

gym
{i} spor salonu, jimnastik salonu
الإنجليزية - الإنجليزية
gym
: a sporting facility specialized for lifting weights and exercise

    الواصلة

    : a sport·ing fa·ci·li·ty spe·cial·ized for lifting weights and ex·er·cise

    النطق

المفضلات