140

listen to the pronunciation of 140
التركية - التركية

تعريف 140 في التركية التركية القاموس.

Ali imran 140
(Kuran) Eğer siz (Uhud'da) bir yara almışsanız, (size düşman olan) o topluluk da (Bedir'de) benzeri bir yara almıştı. Böylece biz, Allah'ın gerçek müminleri ortaya çıkarması ve içinizden şahitler edinmesi için, bu günleri bazan lehe, bazan da aleyhe döndürüp duruyoruz. Allah, zulmedenleri sevmez
Araf 140
(Kuran) Sizi alemlere üstün kılmış olan Allah'tan başka bir tanrı mı arayacağım? dedi
Bakara 140
(Kuran) Böylece sizi insanlara şahid ve örnek olmanız için tam ortada bulunan bir ümmet kıldık. Peygamber de size şahid ve örnektir. Senin yöneldiğin yönü, Peygambere uyanları, cayacaklardan ayırdetmek için kıble yaptık. Doğrusu Allah'ın yola koyduğu kimselerden başkasına bu ağır bir şeydir. Allah ibadetlerinizi boşa cıkaracak değildir. Doğrusu Allah insanlara şefkat gösterir, merhamet eder
Enam 140
(Kuran) Beyinsizlikleri yüzünden, körü körüne çocuklarını öldürenler ve Allah'ın kendilerine verdiği nimetleri Allah'a iftira ederek haram sayanlar mahvolmuşlardır; onlar sapıtmışlardır, zaten doğru yolda da değillerdi. *
Nisa 140
(Kuran) O, size Kitap'da "Allah'ın ayetlerinin inkar edildiğini ve alaya alındığını işittiğinizde, başka bir söze geçmedikçe, onlarla bir arada oturmayın, yoksa siz de onlar gibi olursunuz" diye indirdi. Doğrusu Allah münafıkları ve kafirlerin hepsini cehennemde toplayacaktır
Saffat 140
(Kuran) Dolu bir gemiye kaçmıştı
Şuara 140
(Kuran) Doğrusu Rabbin güçlüdür, merhametlidir. *
الإنجليزية - الإنجليزية
being ten more than one hundred thirty
140
المفضلات