He is a famous artist.
- O meşhur bir sanatçıdır.
Adana is famous for its kebab and Hatay for its kanafeh.
- Adana'nın kebabı, Hatay'ın künefesi meşhurdur.
Layla, an Aborigene, made use of her renowned tracking skills.
- Aborijin olan Leyla, meşhur izleme becerilerini kullandı.
The hotel is noted for its food.
- Otel yemeği ile meşhurdur.