تعريف -i kesmek في التركية الإنجليزية القاموس.
- -i kesmek
- cut off
- sözünü kesmek
- interrupt
Sorry, I didn't mean to interrupt.
- Üzgünüm, amacım sözünü kesmek değildi.
I don't want to interrupt Tom.
- Tom'un sözünü kesmek istemiyorum.
- kesmek
- cut
Cheese is easy to cut with a knife.
- Peyniri bir bıçak ile kesmek kolaydır.
Grant wanted to cut the supply lines between the two cities.
- Grant, iki şehir arasındaki tedarik hatlarını kesmek istiyordu.
- kesmek
- interrupt
I hate to interrupt you, but I need to say something.
- Sözünü kesmekten nefret ediyorum fakat bir şey söylemeliyim.
It is rude to interrupt others.
- Başkalarının sözünü kesmek kabalıktır.
- umudunu kesmek
- despair
- kesmek
- disconnect
- kesmek
- hack
- kesmek
- cut off
Many kiss the hand they wish to cut off.
- Çoğu kesmek istedikleri öperler.
- kesmek
- cease
- balta ile kesmek
- chop
- kesmek
- fair
- yarıda kesmek
- interrupt
Tom opened his mouth to interrupt.
- Tom yarıda kesmek için ağzını açtı.
- sesini kesmek
- shut up
- kesmek
- drop
- başını kesmek
- decapitate
- kavgayı kesmek
- wrap up
- kesmek
- to cut; to chop, to hew; to clip; to cut sth off; to cut sth down, to cut down (on sth); to dock; to sever; to cut, to stop, to cease; to discontinue; to disconnect, to cut off; to turn sth out, to turn sth off; to block; to shut up, to cut, to cut sth ou
- kesmek
- intersect
- küp küp kesmek
- dice
- kısa kesmek
- curtail
- kısa kesmek
- cut short
We ran out of time and had to cut short the interview.
- Zamanımız bitti ve röportajı kısa kesmek zorunda kaldım.
- memeden kesmek
- wean
- sütten kesmek
- wean
- aniden kesmek
- break off
- bilet kesmek
- sell tickets
- ceza kesmek
- fine
- fatura kesmek
- (Ticaret) bill
- fatura kesmek
- invoice
- fileto kesmek
- fillet
- hayvan kesmek
- slaughter
- kesmek
- put a stop to
- kesmek
- (deyim) cut across
These two lines cut across each other at right angles.
- Bu iki çizgi birbirini dik açıyla kesmektedir.
- kesmek
- (Gıda) unmold
- kesmek
- (Dilbilim) chuck up
- kesmek
- eye up
- kesmek
- (deyim) leave off
- kesmek
- cut over
- kesmek
- impute
- kesmek
- cut in
- kesmek
- turn off
- kesmek
- remove
- kesmek
- turn something off
- kesmek
- sever
- kesmek
- lay off
- kesmek
- turn
- kesmek
- (Konuşma Dili) call a halt
- kesmek
- turn out
- kesmek
- section
- kesmek
- call a halt to
- kesmek
- amputate
I had to amputate Tom's leg.
- Tom'un bacağını kesmek zorunda kaldım.
- kesmek
- hewed
- kesmek
- ogle
- kesmek
- abridge
- kesmek
- (Askeri) shutdown
- kesmek
- get one's knife into
- kesmek
- hewn
- kesmek
- rip
- kesmek
- assuage
- kesmek
- interpel
- kesmek
- (Bilgisayar) cutoff
- kesmek
- turn something out
- kesmek
- cut something down
- kesmek
- block
- kesmek
- shut out
- kesmek
- cut down
After his heart attack, Jim had to cut down on his sugar intake.
- Jim kalp krizinden sonra, şeker alımını kesmek zorunda kaldı.
Tom wanted to cut down that tree in his front yard, but Mary doesn't want it cut down.
- Tom onun ön bahçesindeki o ağacı kesmek istedi ama Mary onu kesmek istemedi.
- kesmek
- chop up
- kesmek
- shorn
- kesmek
- suspend
- kesmek
- intercept
- kesmek
- barge
- kurban kesmek
- sacrifice
- söz kesmek
- betroth
- söz kesmek
- plight
- söz kesmek
- affiance
- sözünü kesmek
- cut smb. short
- tarak kabuğu şeklinde kesmek
- scallop
- testere boyuna kesmek
- saw
- yol kesmek
- (Askeri) slow down
- yol kesmek
- intercept
- yol kesmek
- block
- yol kesmek
- waylay
- fatura kesmek
- Make out an invoice
- gelişini kesmek
- To cut development
- irtibatı kesmek
- to cut off contact
- kesmek
- abandon
- kesmek (karşı cinsi)
- sheep's-eyes
- kesmek (karşı cinsi)
- come-up-and-see-me-sometime-look
- kesmek (karşı cinsi)
- get-the-eye
- kesmek (karşı cinsi)
- pash-eye
- kesmek (karşı cinsi)
- googly-eyes
- kesmek (karşı cinsi)
- mash-eye
- nefesini kesmek
- Choke
- orta kesmek
- (Spor) to whip in a cross-ball
- selamı kesmek
- Greetings to cut
- testere ile kesmek
- saw
- tırnak kesmek
- nail cutting
- çocuğu memeden kesmek
- to wean the child
- Acem kılıcı gibi iki tarafı/taraflı kesmek
- to treat two opposing parties equally
- aboneyi kesmek
- to cancel a subscription
- afi kesmek/satmak/yapmak
- slang to give oneself airs, swagger, show off
- ahkâm kesmek
- dogmatize
- alagarson kesmek
- to bob
- altın yumurtlayan tavuğu kesmek
- kill the goose lays the golden eggs
- artını kesmek
- to stop, prevent, end
- ayaklarını yerden kesmek
- sweep smb. off his feet
- ağaç kesmek
- lumber
- ağaçları kesmek
- disafforest
- ağaçları kesmek
- disforest
- bağlantısını kesmek
- to disconnect
- boyununu kesmek/ vurmak
- to behead
- boğazından kesmek
- to cut down expenses on food
- bıçkı ile kesmek
- saw
- cerrah testeresi ile kafatasını kesmek
- trepan
- ceza kesmek
- to fine
- dikine kesmek
- scarp
- dünya ile ilişkisini kesmek
- maroon
- elini ayağını kesmek
- stop visiting
- fazlasını kesmek
- prune off
- fazlasını kesmek
- prune away
- göbekini kesmek
- to cut the umbilical cord (of a newborn baby)
- haraca kesmek
- levy tribute on
- haraça kesmek
- to exact protection money from
- havyar kesmek
- slang to idle around, loiter
- hesapı kesmek
- 1. to stop doing business with. 2. to cut all relations with (someone)
- hız kesmek
- slacken
- iflahını kesmek
- to exhaust
- ilgisini kesmek
- have nothing to do with
- ilişiğini kesmek
- be out of it
- ilişkiyi kesmek
- break with
- ilişkiyi kesmek
- to give sb up
- istimi kesmek
- to throttle
- kanatlarının ucunu kesmek
- pinion
- kaputu kesmek/yırtmak
- slang to pass one of one's exams
- kenarını zikzaklı kesmek
- pink out
- kenarını zikzaklı kesmek
- pink
- kendi göbeğini kendi kesmek
- (Konuşma Dili) to do it all on one's own, do it without getting help from anybody
- kendi göbeğini kendi kesmek
- pull oneself up by one's own bootstraps
- kereste kesmek
- lumber
- kesmek
- to impede, hinder; to block
- kesmek
- close down
- kesmek
- chop off
- kesmek
- break , interrupt , truncate , cut off , cut
- kesmek
- (iştah vb) blunt
- kesmek
- cut back
- kesmek
- close
- kesmek
- (tırnak) pare
- kesmek
- to interrupt; to put an end to, stop
- kesmek
- slang to shut up, cut the cackle
- kesmek
- chop
I spent all morning chopping wood.
- Ben tüm sabahı odun kesmekle geçirdim.
I know why there are so many people who love chopping wood. In this activity one immediately sees the results. -- Albert EINSTEIN
- Neden odun kesmekten büyük zevk alan bu kadar çok insan olduğunu biliyorum. Bu aktivitede sonuçları hemen anında görürsünüz. -- Albert EINSTEIN
- kesmek
- to decide on, determine
- kesmek
- fell
- kesmek
- (uzunluğuna) slit
- kesmek
- staunch
- kesmek
- to cut, wound by cutting
- kesmek
- (biryerini) nick oneself
- kesmek
- (kan vb.) stanch
- kesmek (karşı cinsi)
- (Argo) the ogle
- kurdelesini kesmek
- slang 1. (for a policeman) to give (a driver) a ticket (for a traffic violation). 2. to take the wind out of (someone's) sails
- kısa kesmek
- to cut short (one's talk)
- kısa kesmek
- (saç) shingle
- lime lime kesmek
- to cut (something) into long, narrow strips
- makasla kesmek
- to snip, to cut with scissors
- makasla kesmek
- snip
- memeden kesmek
- to wean
- merhabayı kesmek
- to break off with sb
- nefesini kesmek
- pump
- para kesmek
- scoop
- peş kesmek
- gore
- postayı kesmek
- 1. to stop doing something. 2. to cut one's ties with a place; to break off relations with someone
- rol kesmek
- colloq . to put on an act, pretend, playact, have someone on
- selamı sabahı kesmek
- to break with
- sesini kesmek
- to shut up, to pipe down, to button (up) one's lip
- suyu kesmek
- cut off the water
- sözünü kesmek
- break in
- sözünü kesmek
- cut in
- sözünü kesmek
- take up
- sözünü kesmek
- take smb. up short
- sözünü kesmek
- to interrupt (someone who is speaking)
- tırnaklarını kesmek
- 1. to cut (one's, someone's) nails. 2. to render (someone) harmless, pull (someone's) teeth
- umudunu kesmek
- to give up hope of, to despair (of sb/sth); to give sb up
- umut kesmek
- despond
- vurup kesmek
- strike off
- yanmış mum ipini kesmek
- snuff
- yolunu kesmek
- cross smb.'s path
- yolunu kesmek
- to waylay
- ümidini kesmek
- abandon hope of