-e meraklı

listen to the pronunciation of -e meraklı
التركية - الإنجليزية

تعريف -e meraklı في التركية الإنجليزية القاموس.

-e meraklı
into
meraklı
curious

What is she so curious about? - O, ne hakkında çok meraklı?

Never again would she be curious about the city. - O asla şehir hakkında tekrar meraklı olmazdı.

meraklı
inquisitive

Tom looks inquisitive. - Tom meraklı görünüyor.

My daughter is a communicative and inquisitive girl. - Kızım iletişim kuran ve meraklı bir kızdır.

meraklı
nosy

They're awfully nosy. - Onların her ikisi de son derece meraklı.

Tom has some nosy neighbors. - Tom'un bazı meraklı komşuları var.

meraklı olmak
to be keen on
aşırı meraklı
fanatic
meraklı
interested

I'm always interested in reading his column. - Her zaman onun makalesini okumaya meraklıyım.

Magdalena is interested in geography. - Magdalena coğrafyaya meraklıdır.

meraklı
keen on

He is not very keen on coming tomorrow. - Yarın gelmeye çok meraklı değil.

aşırı meraklı
fanatical
havacılığa meraklı
air minded
meraklı
curious person
meraklı
snoop; amateur; fancier
meraklı
inquisitorial
meraklı
inquiring
meraklı
particular, scrupulous, or exacting (about)
meraklı
anxious, inclined to worry
meraklı
buff
meraklı
quidnunc
meraklı
keen

He is not very keen on coming tomorrow. - Yarın gelmeye çok meraklı değil.

meraklı
freak; splenetic
meraklı
aficionado
meraklı
enthusiastic follower
meraklı
given to
meraklı
addict
meraklı
prying
meraklı
splenetic
meraklı
snoopy
meraklı
hipped
meraklı
very fond of, having a great interest in (something)
meraklı
hipped on
meraklı
curious, inquisitive, nosey, nosy; keen (on), interested (in); interesting, gripping, piquant; meticulous, peevish; anxious, solicitous; fan, buff , Nosey Parker
meraklı
quizzical

She looked quizzically at him. - O meraklı meraklı ona baktı.

meraklı
devotee
meraklı
curious, inquisitive, inquiring
meraklı
nosey

Tom says I'm too nosey. - Tom fazla meraklı olduğumu söylüyor.

meraklı
addicted
meraklı kadın
daughter of Eve
meraklı olmak
be hot for
meraklı taze
snoop
meraklı taze
quidnunc
meraklı taze
nosey parker
meraklı tip
rubberneck
modaya meraklı
faddish
sefahate meraklı
Dionysiac
التركية - التركية

تعريف -e meraklı في التركية التركية القاموس.

meraklı
Her şeyi anlamak ve bilmek isteyen, mütecessis: "Büyük kapının önünde binlerce meraklı birikmişti."- H. Taner
meraklı
Kaygılı
meraklı
Bir şeye çok düşkün olan, sürekli onunla uğraşan kimse: "Sedef ve gümüş kakmalı bıçaklara, revolverlere meraklıydı."- Y. K. Beyatlı
meraklı
Her şeyi anlamak ve bilmek isteyen, mütecessis
meraklı
Titiz: "Rakım Bey yaşlı, ak saçlı, temizlik meraklısı, temizlik mütehassısı bir adamdı."- A. Ş. Hisar
meraklı
Kendisini ilgilendirmeyen bir konuda bilgi sahibi olmaya çalışan kimse
meraklı
Titiz
meraklı
Bir şeye çok düşkün olan, sürekli onunla uğraşan kimse
-e meraklı
المفضلات