Ken her şeyi biliyormuş gibi konuşur.
- Ken talks as if he knew everything.
Ken gelecek defa ne söyleyeceğini bilmiyordu.
- Ken didn't know what to say next.
Ken'in adı çıkmış köpeğinin nerede olduğu Tom'un görüş alanının çok ötesinde bir sorun.
- The whereabouts of Ken's notorious dog is an issue well beyond Ken's ken.
I proposed to the Mariners, that it would be of great benefit in Navigation to make use of upon the round-top of a ship, to discover and kenne Vessels afar off.
... Ken. ...
... So, Ken, take it away. ...