He was not accustomed to sleeping alone.
- Yalnız yatmaya alışık değildi.
Tom is accustomed to working outside.
- Tom dışarıda çalışmaya alışıktır.
Soldiers are used to danger.
- Askerler tehlikeye alışıktırlar.
I'm not used to this heat.
- Bu ısıya alışık değilim.