Sermayesi için karlı bir yatırım arıyordu.
- He looked for a profitable investment for his capital.
Tom çok kârlı bir şirkete sahiptir.
- Tom owns a very profitable company.
Ödünç para verme bu ülkede kazançlı bir iştir.
- Money lending is a profitable business in this country.
İnsanlara şirketinin kazançlı olduğunu düşündürmek için tek ihtiyacın olan şey muhasebende küçük bir el çabukluğu.
- All you need is a little sleight of hand in your accounting to make people think your company is profitable.
... allow the functioning of viable, profitable news ...
... profitable corporations like Costco ...