Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

(nautical) a toilet on board a boat or ship

listen to the pronunciation of (nautical) a toilet on board a boat or ship
الإنجليزية - التركية

تعريف (nautical) a toilet on board a boat or ship في الإنجليزية التركية القاموس.

head
{i} baş

Soğuk Moskova kışlarında kendi başına şapka takmak en iyisidir. - It's best to wear a cap on your head during the cold Moscow winters.

Korkunç derecede başım ağrıyor. - I have a bad headache.

head
{i} konu başlığı
head
menba
head
başlık

Herkes bu sabahki haber başlıklarından memnundu. - Everyone was delighted by this morning's headlines.

Tom genellikle sadece başlıkları okur. - Tom usually only reads the headlines.

head
başkanlığını yapmak
head
buhar basıncı
head
{f} başı çek
head
genel başkan
head
{f} (bir şeyin) başkanlığını yapmak/başkanı olmak: Who heads this outfit? Buranın başkanı kim?
head
{f} olgunlaşmak
head
{f} -in
head
{i} pınar başı
head
{s} baştaki
head
bir

Bir elin nesi var, iki elin sesi var. - Two heads are better than one.

Bir fincan kahve kafamı aydınlattı. - A cup of coffee cleared my head.

head
{s} baş ile ilgili
head
{f} başında olmak
head
{i} şef, baş, başkan: the head of the math department matematik bölümü başkanı
head
{f} başı çekmek
head
{i} köpük
head
kafa,v.başı çek: n.baş
الإنجليزية - الإنجليزية
head
(nautical) a toilet on board a boat or ship
المفضلات