Ben sadece ağır bir hastalık atlattım.
- I just got over a severe illness.
Tom'un şiddetli bir baş ağrısı var.
- Tom has a severe headache.
Omzumda şiddetli bir ağrı hissettim.
- I felt a severe pain on the shoulder.
Sert hava insanları korkutur.
- Severe weather frightens people.
O, çocuklarına karşı sertti.
- He was severe with his children.