(informal, usually in plural curves) the attractive shape of a woman's body

listen to the pronunciation of (informal, usually in plural curves) the attractive shape of a woman's body
الإنجليزية - التركية

تعريف (informal, usually in plural curves) the attractive shape of a woman's body في الإنجليزية التركية القاموس.

curve
{f} bükülmek
curve
kavis

O tehlikeli bir kavis. Orada birçok kaza oldu. - That's a dangerous curve. There've been many accidents there.

curve
eğri

Bir gülümseme, her şeyi düzelten bir eğridir. - A smile is a curve that sets everything straight.

Düz bir çizgi bir eğrinin önemsiz bir örneğidir. - A straight line is a trivial example of a curve.

curve
{i} viraj

O, virajsız uzun bir yoldur. - It's a long road with no curves.

curve
(Mimarlık) aylama
curve
dönüş
curve
eğmeç
curve
{i} kavisli şey
curve
{f} kavis çizmek
curve
(Askeri) Münhani
curve
{f} bükmek
curve
spor
curve
imtihan notları sonucu sınıf standartına göre not verme sistemi
curve
{f} eğmek
curve
eğil/eğ
curve
{i} eğri, kavis, kıvrım
curve
{f} eğilmek
الإنجليزية - الإنجليزية
curve
(informal, usually in plural curves) the attractive shape of a woman's body

    الواصلة

    (informal, u·su·al·ly in plu·ral curves) the at·trac·tive shape of a woman's bo·dy

    النطق

المفضلات