الإنجليزية - التركية
تعريف (einzelne) hilfeleistung في الإنجليزية التركية القاموس.
- help
- yardım etmek
Birbirimize yardım etmek bizim görevimizdir.
-It is our duty to help one another.
O,çocukken,annesine yardım etmek için sıkı çalıştı.
-Child as he was, he worked hard to help his mother.
- assistance
- {i} yardım
Tıbbî yardıma ihtiyacım var.
-I need medical assistance.
Yardım edebilir miyim?
-May I be of assistance?
- help
- {f} yararı olmak
- help
- çare olmak
- assistance
- {i} destek
- help
- (Spor) savunmada yapılan yardım
- help
- (Bilgisayar) açıklama
Sadece geçen gün neden yardım edemediğimi açıklamak istedim.
-I just wanted to explain why I couldn't help the other day.
Açıklaman için teşekkürler. Bu, cümleyi doğru anlamaya yardımcı olur.
-Thanks for your explanation. It helps to understand the sentence correctly.
- help
- kömek etmek
- help
- kömek
- help
- {f} yardım et
Dün babama yardım ettim.
-I helped my father yesterday.
Dün babama yardım ettim.
-Yesterday I helped my father.
- help
- (to ile) (özüne) almak
- assistance
- imdat
- assistance
- (Politika, Siyaset) iane
- assistance
- (İnşaat) yardım, asistan
- assistance
- (Avrupa Birliği) yardım,destek, iane, muavenet
- help
- yardımına koşmak
- help
- {f} yardım etmek; katkıda bulunmak: I don't see how I can help you. Sana nasıl yardım edeyim bilemiyorum
المصطلحات ذات الصلة
ألمانية - الإنجليزية
تعريف (einzelne) hilfeleistung في ألمانية الإنجليزية القاموس.
- assistance
- help
- Dienst (einzelne Hilfeleistung)
- act of assistance
- Dienst (einzelne Hilfeleistung)
- service
المصطلحات ذات الصلة
(einzelne) hilfeleistung
Resimler
السابق
المفضلات