Yaklaşık üç yıl süren yoğun çalışmadan sonra Tom Fransızcada çok akıcı oldu.
- Tom became fairly fluent in French after about three years of intense study.
Sanat dünyanın bildiği bireyciliğin en yoğun biçimidir.
- Art is the most intense mode of individualism that the world has known.
O gerçekten şiddetliydi.
- That was really intense.
Bu örümceğin ısırması şiddetli ağrıya sebep olur.
- The bite of this spider causes intense pain.