Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

(1) space devoid of atoms or molecules

listen to the pronunciation of (1) space devoid of atoms or molecules
الإنجليزية - التركية

تعريف (1) space devoid of atoms or molecules في الإنجليزية التركية القاموس.

vacuum
vakum

Hiçbir şey vakum içindeki ışık hızından daha hızlı seyahat edemez. - Nothing can travel faster than the speed of light in a vacuum.

Kediler vakum temizleyicilerden nefret ediyorlar. - Cats hate vacuum cleaners.

vacuum
hava boşluğu
vacuum
(Kimya) boşay
vacuum
boşluk
vacuum
çıngı süpürgesiyle temizlemek
vacuum
{f} vakumla

Ürün onu taze tutmak için vakumla kapatılır. - The product is vacuum-sealed to keep it fresh.

vacuum
vacuum bottle termos
vacuum
{i} vakum,vakum
vacuum
(fiil)kumlu
vacuum
(fiil) elektrik süpürgesi ile temizlemek
vacuum
elektrik süpürgesi kullanmak
vacuum
elektrik süpürgesi

Tom'un köpeği elektrik süpürgesiyle temizlenmeyi sever. - Tom's dog likes to be vacuumed.

Dan arabasını elektrik süpürgesiyle temizledi. - Dan vacuumed his car.

vacuum
{i} emme

Bir Florida şehri sokaklardaki tuzlu suyu emmek için vakum hortumları ile donatılmış tanker kamyonları göndererek düzenli gelgit sel baskınına karşılık veriyor. - A Florida city is responding to regular tidal flooding by sending out tanker trucks equipped with vacuum hoses to suck saltwater off the streets.

vacuum
vacuumpacked içindeki hava boşaltılıp kapatıl
vacuum
{i} boşluk, vakum. f., k.dili. elektrik süpürgesiyle temizlemek
vacuum
(Nükleer Bilimler) vakum,havayı boşaltma,boşay,boşluk
vacuum
vacuum cleaner elektrik süpürgesi
الإنجليزية - الإنجليزية
vacuum
(1) space devoid of atoms or molecules
المفضلات