şu anki

listen to the pronunciation of şu anki
التركية - الإنجليزية
current

I want to quit my current job. - Ben şu anki işimi bırakmak istiyorum.

Tom suggested that Mary should resign from her current job and find another one. - Tom Mary'nin şu anki işinden istifa etmesi ve yeni bir tane bulması gerektiğini önerdi.

going
currently
present

She is content with his present salary. - O, şu anki maaşından memnun.

Many are fed up with their present careers. - Çoğu şu anki kariyerinden bıkmış.

şu an
{i} present

What defect can you find in the present system of education? - Şu andaki eğitim sisteminde hangi eksikliği bulabilirsin?

The present government has many problems. - Şu andaki hükümetin çok sayıda problemleri var.

şu an
this instant
şu an
{i} now

If it weren't for her help, I would not be alive now. - Onun yardımı olmasa, şu an hayatta olmam.

Long skirts are out of fashion now. - Şu an uzun eteklerin modası geçmiştir.

şu an
at the moment

Tom isn't here at the moment. - Tom şu anda burada değil.

Our prospects for victory are excellent at the moment. - Zafer umutlarımız şu anda mükemmel.

şu an
at present

I don't need money at present. - Benim şu anda paraya ihtiyacım yok.

At present, consensus has yet to be reached. - Şu anda, yine de görüş birliğine varılmalı.

şu anki
المفضلات