The news of the accident was a great shock to me.
- Kaza haberi benim için büyük bir şok oldu
The news that her son was injured in the accident was a great shock to her.
- Oğlunun kazada yaralandığı haberi ona büyük bir şoktu.
It still blows my mind.
- Bu beni hâlâ şok ediyor.
Sami bought a stun gun.
- Sami bir şok silahı satın aldı.
Sami liked to shock people.
- Sami insanları şok etmekten keyif alırdı.
Uncover the horrific truth of this shocking story.
- Bu şok edici hikayenin korkunç gerçeğini ortaya çıkarın.
It's shocking what they wrote about her in the newspapers.
- Gazetelerde onların onun hakkında yazdıkları şey şok edici.
The shock wave came and obliterated everything and everyone.
- Şok dalgası geldi ve her şeyi ve herkesi yok etti.