şirketleri

listen to the pronunciation of şirketleri
التركية - الإنجليزية
companies
Third-person singular simple present of to company
Plural of company
şirket
(Hukuk) company

Adopting the new policy was the best thing this company ever did. - Yeni politikayı benimsemek, bu şirketin şimdiye kadar yaptığı en iyi şeydi.

The purchase is on the company's account. - Alım, şirketin hesabında.

şirket
{i} firm

She is closely associated with the firm. - Şirket ile yakından ilişkilidir.

Please forward this message along with the seminar information to the appropriate managers in your firm. - Lütfen bu mesajı seminer bilgisiyle birlikte şirketinizdeki uygun yöneticilere gönderin.

şirket
(Ticaret) incorporation
şirket
Inc
şirket
(Ticaret) business

Our trading companies do business all over the world. - Ticari şirketlerimiz bütün dünyada işlerini yaparlar.

Small businesses are often absorbed by a major company. - Küçük işletmeler genellikle büyük bir şirket tarafından sömürülürler.

şirket
company name
şirket
organization

The small company was taken over by a large organization. - Küçük şirket, büyük bir organizasyon tarafından devralındı.

şirket
corporate

Corporate bankruptcies continued at a high level last month. - Şirket iflasları geçen ay yüksek bir düzeyde devam etti.

Corporate earnings in the first quarter improved sharply. - Şirket kazançları ilk çeyrekte keskin şekilde gelişti.

şirket
operator
şirket
business firm
şirket
concern
şirket
society
şirket
{i} house

Is your house far from your company? - Senin evin, şirketinden uzak mı?

We hired a company to get rid of the insects under our house. - Evimizin altındaki böceklerden kurtulmak için bir şirket kiraladık.

alman şirketleri
(Ticaret) german companies
belediye şirketleri
municipal incorporation
hollanda şirketleri
(Ticaret) dutch companies
ihracat şirketleri
export traiding companies
ihracat şirketleri
(Ticaret) export trading company
kamu şirketleri
(Hukuk) state-owned utilities
microsoft windows şirketleri
(Bilgisayar) microsoft windows incorporates
tiyatro şirketleri
theatrical companies
şirket
law partnership, joint ownership
şirket
company, firm, corporation; partnership ortaklık
şirket
enterprise
şirket
corporation

The multinational corporation lowered the price of several products. - Çok uluslu ticaret şirketleri çok sayıda ürünün fiyatını düşürdü.

Some board members questioned his ability to run the corporation. - Bazı yönetim kurulu üyeleri onun şirketi işletme yeteneğini sorguladı.

şirket
com. company, firm; corporation
şirket
establishment

This establishment attracts a clientele of both tourists and businessmen. - Bu şirket hem turistlerden hem de iş adamlarından müşteri çekiyor.

şirket
partner

I bought out my partner and now the company is mine. - Ortağımın yasal haklarını satın aldım ve artık şirket benim.

التركية - التركية

تعريف şirketleri في التركية التركية القاموس.

ŞİRKET
(Osmanlı Dönemi) Ortaklık, iş ortaklığı
ŞİRKET
(Osmanlı Dönemi) Huk: İki veya daha fazla şahsın emek ve malları ile müştereken, iktisadî bir gayeye erişmek için bir akidle birleşmeleri. Bak: Cem'iyyet
şirket
Ortaklık: "İtalya'da büyük bir şirketin acentasıyım ben..."- R. Enis
şirket
Ortaklık