That will be enough for now.
- O şimdilik yeterli olacaktır.
Just use mine for now.
- Şimdilik sadece benimkini kullan.
The apple appeased my hunger temporarily.
- Elma, açlığımı şimdilik yatıştırdı.
Let's leave the matter as it is for the present.
- Meseleyi şimdilik olduğu gibi bırakalım.
She was always staring at me for the time being.
- Şimdilik her zaman bana bakıyordu.
For the time being, I intend to stay at a hotel.
- Şimdilik bir otelde kalmaya niyetliyim.
She is being quiet for the moment.
- Şimdilik sakinleşiyor.
We're safe here for the moment.
- Burada şimdilik güvendeyiz.
As yet, everything has been going well.
- Şimdilik her şey yolunda gidiyor.
We have decided to stay here for the time being.
- Biz şimdilik burada kalmaya karar verdik.
She was always staring at me for the time being.
- Şimdilik her zaman bana bakıyordu.