I can't make out these figures.
- Bu şekilleri anlayamam.
These figures don't add up.
- Bu şekiller toplanmaz.
Some important geometric shapes are the triangle, the square, the rectangle, the circle, the parallelogram and the trapezium.
- Bazı önemli geometrik şekiller üçgen, kare, dikdörtgen, daire, paralelkenar ve ikizkenar yamuktur.
The old house was in bad shape.
- Eski ev kötü bir şekildeydi.
A form appeared from over there.
- Oradan bir şekil ortaya çıktı.
Buddha, impressed by the rabbit's efforts, raised him unto the moon and set him in that form forever more.
- Tavşanın çabalarından etkilenen Buddha onu aya kadar yükseltti ve onu sonsuza kadar bu şekilde bıraktı.
I'm sorry, I'll pay you back in kind.
- Özür dilerim. Aynı şekilde sana geri ödeyeceğim.
Tom doesn't know how things turned out this way.
- Tom şeylerin bu şekilde ortaya nasıl çıktığını bilmiyor.
Surprisingly enough, he turned out to be a thief.
- Şaşırtıcı şekilde, onun bir hırsız olduğu ortaya çıktı.
A wise man would not act in that way.
- Akıllı bir adam bu şekilde hareket etmezdi.
Britain faced dangerously low supplies of food.
- İngiltere tehlikeli şekilde düşük gıda malzemeleri ile karşı karşıya idi.
The victim's body was lying face down on the rug.
- Kurbanın vücudu halı üzerinde yüzü aşağıya bakacak şekilde yatıyordu.